6 - 7 yaşında hikâyenin başkahramanlarından biri. Ali ve Sinem'in oğlu, Mehmet Ağa'nın biricik torunu! Cin gibi bir çocuk. Babasının tam aksine dışa dönük, hareketli, haylaz hem futboldan hem dövüş sporlarından hoşlanan acayip enerjik ve zeki bir oğlan. Okulda dersleri iyi ancak yaramazlıkları yüzünden çok sık başı derde giriyor. Koyu Fenerbahçeli'dir. Hiçbir maçlarını kaçırmaz. Lider ruhlu bir çocuktur, aynı dedesi gibidir aslında. Sonunda dedesiyle kavuşur, Urfa'ya da gider Mehmet Can. Dedesi ona silah kullanması, ata binmesini, ava çıkmasını öğretecek ve çocuk bu alanlarda büyük bir ustalık gösterecektir.
28 - 30 yaşında Ali'nin eşi, küçük Mehmet'in annesi. Tıp okumuştur, akıllı ve güzel bir kadındır. Son bir yıldır Ali ile Sinem'in evliliğinde sorunlar yaşanmaktadır. Karı-koca, ayrılma noktasına gelmişlerdir. Sinem, oğlu Mehmet Can ile birlikte evinde kalmaktadır. Yoğun bir iş hayatı vardır, oğlunun yaramazlıkları da canından bezdirmektedir kadını.
30 Yaşlarında Mehmet Ağa ile Esma Hanım'ın tek evladı. Babası ona at binmeyi, silah kullanmayı, ava çıkmayı dövüş sanatlarını öğretmeye çalıştıkça, Ali bunlardan hep uzak durmuş, hiç biri ilgisini çekmemiştir. Feodal sistemi, kapitalizmi reddeder. Dolayısıyla, asla o topraklarda doğmamış olması ve bir aşiretin tek varisi konumunda bulunmaması gerekmektedir ama...
Ali, üniversiteyi okumak için İstanbul'a gider. Ali bu arada Sinem ile tanışır, ona aşık olur ve evlenmeye karar verirler. Ancak Mehmet Ağa "asla bu kızla evlenemezsin" diyerek onu evlatlıktan reddeder. Kıyametler kopar.
Aşiret reisi. 70 yaşında, kaya gibi sert, çınar ağacı gibi dik bir adam. Geleneklerine topraklarına bağlı, inandıkları uğruna taviz vermeyen mücadeleci bir adam. Herkes karşısında saygı ile eğilir. Tek oğlu; Ali'yi üzerine titreyerek büyütmüş, hiç gözünün önünden ayırmamış, onun da tıpkı kendisi gibi bu topraklara, bu toprakların insanlarına en mükemmel şekilde Ağalık etmesini dilemiştir ama Ali yetişkin olduğunda, ne yazık ki Mehmet Ağa'nın bu hayallerinin hiçbirini yerine getirememiş ve bambaşka bir hayat seçmiştir kendisine.
Sinem'in annesi. 60 Yaşında. O da kibarlık budalası bir kadın. Kendi sınıfından olmayan insanları küçümser, Ali ve ailesini hor görür.
40 Yaşında Mehmet Ağa'nın kahyası.
Ali'nin çalıştığı reklam ajansının sahibi. 28 Yaşında. Çok güzel, akıllı ve ruh sağlığı yerinde değil. Takıntılı bir kadın, Ali'yi kendisine istiyor. Bir çeşit öldüren cazibe!
60 Yaşında. Mehmet Ağa'nın karısı, Ali'nin de anasıdır. Tam bir hanım ağadır. Herkese sözü geçer. Herkesin her sıkıntısına, kendisini göstermeden yetişir. Oğlu Ali'nin memleketlerini bırakıp gitmesine, istemedikleri bir kadınla evlenmesine çok içerlemiştir aslında. Kocasının üzerine titrer. Becerikli çalışkandır.
60 Yaşında. Sinem'in babası diplomatlıktan emekli, eski İstanbul beyefendisi. Yurt dışında kalmışlardır uzun seneler. Kibardır, görgülüdür titiz ve aksi bir adamdır aynı zamanda. Damadı Ali'yi, kızına yakıştıramaz hiçbir zaman.
85 Yaşında. Sinem'in dedesi. O da soylu köklü bir İstanbul beyefendisi, ancak artık yaşının getirdiği bir unutkanlık, bunama sorunu var. Geçmişle bugünü birbirine karıştırır, iyi kalpli bir adamdır.
Üye İşlemleri
