Rehber Danışman, Felsefe hocası ve müdür yardımcısıdır. 35 yaşlarındadır, okulun en güzel ve en idealist hocasıdır. Bir lise öğretmenine göre fazla donanımlıdır. Boynu Bükükler gibi yetimhanelerde büyümüştür ama bunu saklar. Bu yüzden 10-HAŞ'ı seven neredeyse tek hocadır, 10-HAŞ'ın da sevdiği tek hocadır ama sık sık Melek'i suistimal ederler. Melek, bu çocukların hayata 3-0 geriden başladığını düşünür, bu yüzden onlara anne gibi yaklaşır. Baba figürü olan Fuat ile de bu yüzden çatışır. Fuat, kendisine karşı bir takım hisler beslemektedir, Melek bundan haberdar değildir.
Okulun müdürüdür. Ayrıca Matematik hocasıdır. Duldur. Evde ve özel hayatında çok başarılı biri değildir. Okulda ise tam tersidir. Öğrencilere karşı çok katıdır, disiplinden ve ciddiyetinden asla taviz vermez. Öğrenciler kendisinden korkmaktadır. 10-HAŞ her zaman kendisini alt edecek bir şey bulur ama Fuat yakalayamaz. Bu yüzden 10-HAŞ sınıfından ve Selim'den hiç hoşlanmaz. Şimdiye kadar sadece hafta sonları gördüğü çocuklarının sorumluluğunu almak, hayatının dönüm noktalarından olacaktır. Çocuklarına iyi bir gelecek sağlamak için her yolu dener. Fakat iki çocuğu ile de fazla geçinemez. Özellikle Miray, babasının yaptığı şeylerin karşısında durur, sürekli babası ile çatışma halindedir. Fuat'ın Melek'e karşı ilgisi vardır.
Edebiyat hocasıdır. Naifin önde gidenidir. Tam bir duygu insanıdır. Bu kadar duygulu ve naif olmasının sebebi bilinmemektedir. Kimine göre terk edilmiştir, kimine göre küçükken elektrik çarpmıştır. Mansur'un edebiyata olan düşkünlüğü, daha ilkokulda hocaları tarafından fark edilmiş ve derhal okuldan uzaklaştırılıp sanayide kaportacıya yönlendirilmiştir. Mansur kafasına aldığı pense, tornavida darbelerine dayanamayıp, Büyük Ada'daki halasının yanına kaçmıştır. Halası, Mansur'un ileride büyük bir yazar olacağına inanarak, idealleri konusunda ona destek vermiştir. Fakat Mansur'un yeteneksiz ve saf duygu insanı olduğunu fark edince verdiği desteği kesmiş ve onu direkt edebiyat fakültesine yönlendirip, hızla sabit maaşa geçmesini sağlamıştır. Mansur'un en büyük hayali bir roman yazmaktır, fakat 33 yaşına kadar sadece 3 sayfa yazabilmiştir. Karşıda oturmamasına rağmen duygu insanı olduğu için, her gün vapura binmektedir. İki kere vapurdan düşmüş ve bir kere simit atarken martı vurmuştur. Uzaklara bakarken sık sık müfredattan geride kalan Mansur, diğer hocalar gibi çok da parlak bir hoca değildir.
Tarih öğretmeni ve müdür muavinidir. Müdür muavininden çok dolmuş muavini gibidir. Çünkü müdür muavinliği mevkinde, para toplamaktan başka görevi yoktur. Kadınlar, öz güveninden ayakkabı kutularıyla götürmüştür. Aslında bilgi ve birikimi olan biridir, fakat her zaman ikinci plandadır. Asla birinci olamayacağı için 10-HAŞ tarafından 2. Tahir olarak adlandırılmıştır.
Okulun güvenliğidir. 26-27 yaşlarındadır. Çok dikkatlidir. Su tabancası ve boncuk tabancası taşımaktadır. 10-HAŞ'a karşı bir nefreti yoktur ama güvenmez onlara. Çünkü; o çok yoğun dikkatine rağmen, her zaman dikkatini dağıtacak bir şey bulurlar.
Din hocasıdır. Okulun en yaşlı hocasıdır. Hırslıdır, aslında kendisinin idari kadroda olması gerektiğini düşünür ve bunu sık sık dile getirir. En sevdiği öğrenci Yılmaz'dır. Çocukların ilginç soruları yüzünden, çoğu zaman dersi işleyemez. Lafını diğer öğretmenlerden hiç esirgemez.
Okulun aşçısıdır. 40-45 yaşlarındadır. Okulda kalmaz. Sabah gelir, akşam gider. Hep beyaz giyer, günlük kıyafetleri de hep beyazdır. Kendisinin de 5 çocuğu olduğu için, kafası çocuk gürültüsü götürmez. Bu yüzden sert gibidir ama 10-HAŞ'ı sever. Fuat hariç bütün hocalarla iyi geçinir. Kendisine en büyük hakaret, yemeğini beğenmemektir.
Sınıfın yakışıklısı ve beynidir. Zamanında annesi kendisini bırakmış, gitmiştir. Hala içinde, annesini bulacağına dair umut vardır. Zekidir ama kafası hep cinliğe çalışmaktadır, hızlı düşünür, uygular ve uygulatır. En yakın arkadaşı ranza arkadaşı Kocaman'dır. En büyük handikabı çapkınlıktır ama bunu şahbaz olarak değil cambaz olarak icra eder yani pek beceremez, beceremediği zamanlarda da başına bela alır. Führer Fuat'ın en çok yakındığı ve en sevmediği öğrencidir. Arkadaşları için yapmayacağı fedakarlık yoktur. Arkadaşlarını bir aile olarak görür ve onları her zaman bir arada tutmaya çalışır. Yeni gelen öğrencilerden Miray'a aşık olur. Fakat, hem Miray kendisine göre çok zordur hem de rakibi Ersen karşısında, eli her yönden zayıftır.
Ersen ve Galoşlar'ın lideridir. Yanında sürekli Bir ve İki lakaplı elemanları vardır, bunlar Selim'in deyimiyle Ersen'in Galoş’larıdır. Çok ünlü bir müteahhidin oğludur, arkadaş grubuna çok bağlıdır. Ersen lise öğrencisinden çok, playboy gibi takılır. Kendisinde Özcan Deniz gibi arada kalmış bir yakışıklılık vardır. Çabuk sinirlenir, hemen gözü döner ve sağlıklı düşünemez. Sevdi mi tam sever, sildi mi silgiyi de kaybeder. Babasının tek oğludur ve aslında liseyi sağlıklı bir şekilde bitirse bütün işlerin başına geçecektir. Miray'a görür görmez aşık olmuştur. Hayatının aşkı olduğunu düşünmektedir. Ersen, gittiği yeri piknik dahi olsa kendi çöplüğüne çevirmeyi sever, bu yüzden Selim ile ibikleri hiç tutmayacaktır.
10 HAŞ'ın müftüsüdür. 5 vakit namazında niyazındadır. Zamanında yurtlarda çok korkutulmuştur, bu sığınma refleksiyle dindar olmuştur. Orucunu sektirmez, gusül abdestsiz cama bile çıkmaz. Bütün bunlara rağmen aymazlıktan haylazlıktan da hiç geri durmaz.
Kayserilidir. Tam bir şark kurnazıdır. Ayrıca sarı değildir, küçükken sarı olduğunu iddia eder. Bağlantıları vardır, yurda yasak olan bir çok şeyi sokabilir. Bir nevi okulun ve yurdun toptancısıdır. Esasen ailesi çok zengindir ama akrabaları anne ve babasının mallarına konmuştur. Menderes'in ticari hırsı buradan gelmektedir. Bir gün çok zengin olup, akrabalarının yüzüne hazine bonosu atmak istemektedir. Menderes, ailesini en çok hatırlayan boynu büküktür. 4-5 yaşlarında ailesini bir trafik kazasında kaybetmiştir.
Fuat'ın oğlu ve Miray'ın abisidir. Okula bir sene geç başladığı için Miray'la aynı sınıftadır. Değişik biridir. Korkuları ve çekinceleri vardır. Kavga edemez, korktuğunda ya da panik olduğunda garip garip sesler çıkarır. Okulda Fuat'ın oğlu olduğu bilinmese de Miray'ın abisi olduğu bilindiği için Ersen ve Selim, kendisini sürekli yanlarına çekmeye çalışacaklardır. Babası, kendisinden ajanlık yapmasını ve 10-HAŞ'ın planlarını anlatmasını istemektedir. Mithat, bunu yapmamayı reddetse de zaman zaman Fuat ağzından laf alır, zaman zaman da Mithat bunu 10-HAŞ'ın menfaatlerine kullanır.
Müdür Fuat'ın kızıdır. Annesi vefat etmiştir. Atak ve becerikli bir kızdır. Sorumluluk alır. Babasının ani kararıyla Aydınlıkevler lisesinin yolunu tutar. Aslında, nakli paralı gibi gözükse de babası durumu kitabına uydurmuştur. Miray, babasının bu aşırı menfaate dayalı mantığından nefret etmektedir. O yüzden, okulda baba kız olduklarını saklamak istemektedir. Kendi kız grubu arasında güzelliği ve çalışkanlığı ile hemen ön plana çıkmıştır. Fakat kızların arasında hemen yer bulamamıştır. Çünkü nakil olan diğer kızlar, aynı okuldan gelmişlerdir ve birbirlerini tanımaktadırlar. Miray, babasıyla sürekli takışır, genelde babasının yaptıklarını onaylamaz. Abisi Mithat ile arası ise iyidir, fakat Mithat çok saf olduğu için başına çok bela alır. Miray aşk böceği bir kız değildir, daha önce kimseyle duygusal anlamda ilişkisi olmamıştır.
İngilizce öğretmenidir, İngilizce bilmemektedir. Öğretmen yokluğundan kadrodadır. Çocuklar Melisa'nın ne demek istediğini merak ede ede İngilizce'yi çözeceklerdir. İlk tikilerdendir, öğretmen olduğu için tikiliğe ara vermiştir fakat içten içe Hülya ve Nil'i kıskanmaktadır, saç – makyaj konusunda nefes aldırmamaktadır.
Beden öğretmenidir. Bayan olmasına rağmen kaslıdır, serttir. Ama erkeksi değildir, gayet kadınsıdır. Aslında güzel bir yüzü vardır. Ama taş üstünde badem gibidir. Vücut geliştirme, gülle atma ve çekiç atma dereceleri vardır. Bir dönem orduda subay olarak bulunmuştur, bu yüzden askerlik anıları vardır, sık sık anlatır. Tahir'e aşıktır. Fakat ilk zamanlar Tahir'i bir yanlış anlamadan ötürü dövdüğü için bu aşkın yolu taşlıdır.
Nakil ile gelen gruptan, kağıt üzerinde en zengin olanıdır. Gerçekten zengindir. Babasının şirketinin %10 hisse sahibidir. Fakat reşit olmadığı için beş kuruş koklayamamaktadır. Kendisine bu hisseyi, babasına kızan rahmetli dedesi vermiştir. Bu yüzden babası Doruk'a muhtaçtır. Doruk, sürekli Ersen ve Galoşlar'la takılır. Hastalık hastasıdır, bin türlü ilacı ve yanından ayırmadığı ameliyat eldivenleri vardır. Yurtta çok hijyen nöbeti geçirecektir.
Daha önce üç kere sınıf tekrarı yapmış, sınıftaki en büyük elemandır. Babasını hiç hatırlamaz, annesi gözünün önünde ölmüştür. Sürekli kirli sakalla gezer. Selim, en yakın arkadaşıdır. Yaşça Selim'den büyük olmasına rağmen Selim kadar olgun değildir. Saftır ve patavatsızdır. Selim, pencereden atla dese önce pencerenin parasını öder sonra atlar. Çok sert olmasına rağmen çok duygusaldır. Gönül'e aşık olmuştur.
Gönül'ün sürekli yanında dolaşan sarışınlardandır. Gönül'ün yakın arkadaşlarındandır. Gönül, Nil ve Hülya aynı okuldan gelmişlerdir. Saftır. Ünlü aksesuarlarına bayılır. Misal, bir tuhafiyecinin camında ‘Atiye taytı gelmiştir’ yazısını görürse o taytı kaçırmaz.
Ersen'in galoşlarındandır. Düşünmeden konuşur. Ersen onun için çok önemlidir.
Ersen'in galoşlarındandır. Hiç düşünmez. Ersen onun için de çok önemlidir.
Üye İşlemleri
